
Yapay zekâ denince aklınıza filmlerdeki gibi dünyayı ele geçirmeye çalışan robotlar veya insan gibi konuşan uzay gemisi bilgisayarları geliyorsa yalnız değilsiniz ancak gerçek, filmlerden biraz daha farklı ve aslında çok daha havalı.
Bugün yapay zekâ, insanlığın en büyük maceralarından birinde, yani uzay araştırmalarında başrolü kapmış durumda. Artık o, sadece bir bilim kurgu unsuru değil, Mars'a iniş yapan bir kâşifin beyni, gezegenleri analiz eden bir gözlemcinin gözü ve astronotların en güvendiği yardımcılardan biri.
Gezegen keşfi ve otonom sürüş
Mars'a gönderdiğimiz Perseverance veya Curiosity gibi gezgin robotları düşünün. Bu araçlar, Dünya'dan bir operatör tarafından joystick ile kontrol edilmiyor çünkü Mars'a bir sinyalin gidip gelmesi ortalama 20 dakika sürüyor. Yani siz "dur" komutunu gönderene kadar, araç çoktan bir uçurumdan aşağı yuvarlanmış olabilir.
İşte burada yapay zekâ devreye giriyor. Uzay araçları, üzerlerindeki kameralarla çevreyi 3 boyutlu olarak haritalandırıyor. Yapay zekâ, bu verileri analiz ederek güvenli bir rota oluşturuyor, tehlikeli kayalardan ve yumuşak zeminlerden kaçınıyor. Kısacası, kendi yolunu kendi buluyor.
Ayrıca yapay zekâ, "bilimsel olarak ilginç" görünen kaya oluşumlarını veya mineral yataklarını fark edebiliyor. Normalde bir insanın gözden kaçırabileceği potansiyel bir fosil kalıntısını veya su izini tespit edip, tabiri caizse "Hey, şuraya bir göz atmalıyız!" diyerek bilim insanlarını uyarabiliyor.
Devasa veri analizi
Uzay teleskopları (James Webb gibi) ve uydular, her gün terabaytlarca veri topluyor. Bu verilerin içinde yeni gezegenler, kara delikler, galaksiler veya Dünya'daki iklim değişikliklerine dair önemli ipuçları gizli ancak bu kadar büyük bir veriyi tek tek insan gözüyle incelemek, kelimenin tam anlamıyla imkânsız.
Yapay zekâ algoritmaları, bu devasa veri setlerini saniyeler içinde tarayarak anormallikleri ve kalıpları tespit ediyor. Örneğin bir yıldızın önünden geçen bir gezegenin neden olduğu minicik parlaklık düşüşünü fark edebiliyor ve böylece yeni bir ötegezegen keşfedilmesini sağlayabiliyor.
Uzay araçlarının sağlık kontrolü
Bir uzay aracı arızalandığında, tamirci çağırma gibi bir lüksünüz yoktur. Bu yüzden sorunları önceden tahmin etmek hayati önem taşır. Yapay zekâ ise uzay araçlarının ve uyduların sensörlerinden gelen binlerce veriyi sürekli olarak izliyor.
Yapay zekâ bu süreçte motor sıcaklığındaki küçük bir artışı, bir paneldeki beklenmedik bir titreşimi veya güç tüketimindeki bir anormalliği fark ederek olası bir arızayı günler, hatta haftalar öncesinden tahmin edebiliyor. Bu sayede mühendisler, sorun büyümeden önlem alabiliyor ve aracın görev planını değiştirebiliyor.
Astronotlara akıllı asistanlık
Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki astronotların son derece yoğun bir programı var. Yapay zekâ destekli asistanlar, onlara bu yoğun tempoda yardımcı oluyor.
Örneğin bir astronot karmaşık bir deneyi yaparken, yapay zekâ ona adım adım talimatları sesli olarak okuyor ve gemideki bir sistemle ilgili sorusuna anında yanıt verebiliyor.
Uzay çöpleri
Yörüngemizde başıboş dolaşan milyonlarca uydu parçası ve enkaz, hem aktif uydular hem de gelecekteki uzay görevleri için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Yapay zekâ, bu çöplerin yörüngelerini inanılmaz bir hassasiyetle takip ederek olası çarpışmaları önceden haber veriyor. Gelecekte ise bu çöpleri toplamak için gönderilecek otonom "çöpçü" uyduları da yine yapay zekâ yönetecek.
Yapay zekâ uzayda tamamen kendi başına mı karar veriyor?
Çoğunlukla hayır. Yapay zekâ, insanlar tarafından belirlenen hedefler ve sınırlar dahilinde otonom kararlar alır. Özellikle kritik görevlerde son onay her zaman yerdeki kontrol merkezindedir ancak anlık tepki gerektiren durumlarda (örneğin bir engelden kaçınma gibi) tamamen kendi başına hareket edebilir.
NASA, yapay zekâyı en çok hangi alanda kullanıyor?
NASA, yapay zekâyı en yoğun şekilde gezegen kaşiflerinin (Mars rovers) otonom navigasyonunda ve uzay teleskoplarından gelen devasa bilimsel verilerin analizinde kullanıyor.
Yapay zekâ sayesinde yeni gezegenler bulundu mu?
Evet. Özellikle Kepler ve TESS gibi teleskopların verilerini analiz eden makine öğrenmesi algoritmaları, insanların gözden kaçırdığı yüzlerce potansiyel ötegezegenin keşfedilmesine yardımcı oldu.
Yapay zekânın gelecekte uzay araştırmalarındaki rolü ne olacak?
Gelecekte yapay zekânın rolü daha da artacak. Tamamen otonom bilim laboratuvarları, yıldız sistemleri arası yolculuklar için rota planlaması, hatta diğer gezegenlerde üs kuracak robot kolonilerinin yönetimi gibi alanlarda kilit rol oynaması bekleniyor.
Kaynak: WEBTEKNO.COM