
DışiÅŸleri Bakanı Hakan Fidan, “Kıbrıs Konulu GeniÅŸletilmiÅŸ Formatlı Gayri Resmi Toplantı” için bulunduÄŸu New York'ta güncel geliÅŸmelere iliÅŸkin gazetecilere deÄŸerlendirmelerde bulundu.
İsrail'in, Suriye'nin baÅŸkenti Åžam'daki saldırılarına deÄŸinen ve İsrail'in bölgede bir süredir fiili istikrarsızlaÅŸtırma politikası izlediÄŸini anlatan Fidan, “Bunu yaparken de kendi milli güvenlik önceliklerini esas alıp, bölgedeki hiçbir kurala, kaideye, baÅŸka ülkelerin haklarına, egemenliklerine toprak bütünlüğüne dikkat etmeden ortaya koyduÄŸu bir politika var.” ifadelerini kullandı.
Saldırıların Gazze, Batı Åžeria, Lübnan, İran ve son olarak Suriye'ye yapıldığını söyleyen Fidan, “Bu istikrarsızlaÅŸtırma faaliyetlerini bölge ülkeleri çok yakından takip ediyor. Hep beraber bu konuda büyük bir koordinasyon ve çalışma içerisindeyiz.” diye konuÅŸtu.
İsrail'in saldırılarının tolere edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Fidan, şunları söyledi:
“Bu bölge bizim bölgemiz. Burada tek taraflı bir istikrarsızlaÅŸtırma asla kabul edilemez. Suriye'de CumhurbaÅŸkanımızın (Recep Tayyip ErdoÄŸan) büyük emekleriyle diÄŸer devletlerin de katkılarıyla baÅŸta ABD, AB, Suudi Arabistan ve bölgedeki diÄŸer ülkelerin hep beraber kurdukları, tarihe örnek olacak bir iÅŸbirliÄŸiyle ortaya koydukları yeni yol haritası var. 8 Aralık'tan sonra Åžam'da yönetime gelen yeni iktidar uluslararası kabul görmüştür, yaptırımlar kaldırılmıştır ve bölgede gerçekten uzun bir zaman sonra umut verici bir baÅŸlangıç ortaya çıkmıştır. Türkiye olarak, bölge ülkeleriyle ABD'yle yakın diyalog içerisinde bunu daha da yaygınlaÅŸtırıp Suriye'nin hem kronik sorunlarını çözme, hem toprak bütünlüğü, egemenliÄŸi, güvenliÄŸi baÅŸta olmak üzere bütün Suriye'yi oluÅŸturan halkların eÅŸitliÄŸi, özgürlüğü konusunda da hassasiyetimizi, can ve mal güvenliÄŸi konusundaki hassasiyetimizi koruyarak ortaya koyduÄŸumuz bir çalışma var.”
“Bölge ülkeleriyle yakın diyalog içerisindeyiz”
Fidan, İsrail'in herkesin hilafına bir tavır içinde olmasının kabul edilemez olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Sabahki saldırılardan itibaren CumhurbaÅŸkanımızı bilgilendirdik. Bölge ülkeleriyle yakın diyalog içerisindeyiz. Ürdün sınırına yakın yerde oluyor olaylar. Ürdün'le yakın koordinasyon içerisindeyiz. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'la yakın iletiÅŸim içerisindeyiz. Aynı zamanda duyduÄŸumuz, bizim kendi görüşlerimizi, bu konuya iliÅŸkin önerilerimizi istihbarat teÅŸkilatımız üzerinden İsraillilere de ilettik. Burada bir istikrarsızlık istemediÄŸimizi, özellikle güneyde olan ve sivil bir takım zayiatlarla sonuçlanan, kimsenin tasvip etmediÄŸi olayların, merkezi yönetimin bölgede bir güvenlik saÄŸlayıcı tedbiri olmadığı sürece çözülemeyeceÄŸini herkes biliyor.”
Bölgedeki Dürzilerin bir kısmının İsrail tarafından provoke edilip desteklenmesi ve bir istikrarsızlık unsuru haline gelmesinin de kabul edilemeyeceÄŸini belirten Fidan, “Dürzilerle Bedeviler arasında vuku bulan çatışmalar bir ÅŸekilde güvenlik güçlerinin müdahalesiyle nihayete ermek durumunda. Orada her iki taraftan da sivil kayıpların önlenmesi fevkalade önemli.” dedi.
Fidan, diÄŸer taraftan Suriye'de merkezi otoritenin iradesini ortaya koyması, güvenliÄŸi, barışı, refahı tesis etmesinin de fevkalade önemli olduÄŸunu söyleyerek, “Åžimdi bunların hilafına küçük küçük adacıklar oluÅŸturup parçalanmış bir Suriye'yi ortaya koymak Suriye'de kaosun devam etmesi demektir. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün deÄŸil. İfade ettiÄŸim gibi yakın dostlarımızla bölgede çalışıyoruz. ABD'yle beraber de çalışarak önümüzdeki 3-4 saat içerisinde umarım bir sessizlik ve ateÅŸkes sürecine gireceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
“İsrail yol yakınken istikrarsızlık oluÅŸturan politikalardan vazgeçmeli”
İsrail'in saldırılarının uluslararası toplum nezdinde Suriye'yi nasıl etkileyeceÄŸi sorusuna yanıt veren Fidan, “Hem Gazze meselesinde hem Suriye meselesinde mesajımız net. Bölgede huzuru ve istikrarsızlığı saÄŸlayarak kimsenin güvenliÄŸi saÄŸlanmaz. İsrail yol yakınken istikrarsızlık oluÅŸturan politikalardan vazgeçmeli.” diye konuÅŸtu.
Fidan, İsrail'in politikalarının sadece bölge için deÄŸil kendisi için de tehlikeli olduÄŸunu belirterek, “Herkesin ateÅŸe atıldığı bir durum. Yani burada baÅŸta ABD, AB, bölge ülkeleri olmak üzere uluslararası camianın büyük bir hassasiyet gösterip İsrail'e dur demesi gerekiyor. Aksi takdirde bölgede istenmeyen sonuçların ortaya çıkacağını söylemek mümkün.” ifadelerini kullandı.
İsrail'in saldırılarının durdurulması için bölge ülkeleriyle sergilenebilecek ortak çabalara yönelik soruya yanıt veren Fidan, “Konuyla yakından ilgilenen bölge ülkeleri var, bölge dışı ülkeler de var. ABD, özellikle Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack yakından takip ediyor. Taraflarla görüşme içerisinde biz de sürekli gün içerisinde görüşüyoruz. Haber, bilgi alışveriÅŸimiz var. Konuları koordine ediyoruz.” dedi.
Fidan, Ürdün'ün önemli bir aktör olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Olayların birçoÄŸu Ürdün sınırına yakın yerlerde oluyor. Ürdün de tabiatıyla endiÅŸelenmekte haklı. Orada da görüşlerimiz aynı. Ürdün'le görüşüyoruz, Suudi Arabistan'la görüştük, Amerikalılarla görüşüyoruz. Hem görüşüyoruz hem ciddi deÄŸerlendirmelerde bulunuyoruz. Bunun sonuçlarının bölgeye getireceÄŸi sıkıntıyı tarafların görmesi lazım. Bu bir. DiÄŸer taraftan özellikle YPG'nin bir takım hareketlilik içerisinde olduÄŸuna iliÅŸkin duyumlar da alınıyor. Onlara da mesajımız aman diyeyim yani buradaki karışıklığı fırsat bilip istenmeyen bir duruma giriÅŸmesinler. Var olan kritik ve hassas süreci daha da Suriye'de sıkıntılı hale getirmesinler. İstikralı ve yapıcı bir rol oynasınlar. Aksi takdirde fırsatçılık beraberinde büyük bir riski getirir.”
“Kıbrıs Konulu GeniÅŸletilmiÅŸ Formatlı Gayri Resmi Toplantı”
Fidan, “Kıbrıs Konulu GeniÅŸletilmiÅŸ Formatlı Gayri Resmi Toplantı”ya yönelik, “Rum ve Türk taraflarının liderleri, garantör devlet olarak Yunanistan DışiÅŸleri Bakanı, Türk DışiÅŸleri Bakanı ve İngiliz meslektaşımız toplantıya hep beraber iÅŸtirak ediyoruz.” dedi.
Toplantını amacının Ada'daki gerçeklere dayalı bir vizyondan hareketle iki toplumun da lehine olacak uluslararası topluma ve bölgeye daha fazla istikrar üretecek bir hal tarzının nasıl mümkün olacağının tartışılması olduÄŸunu söyleyen Fidan, “Biz oldukça yapıcıyız bu konuda. CumhurbaÅŸkanımızın bu konudaki vizyonu çok net. Her zaman için kazan-kazan formülüyle hareket ediyoruz. Karşı tarafa empatimizi hiçbir zaman için eksik etmiyoruz. Ama Türklerin ve haklarının yok sayıldığı bir denklemi de kabul etmemiz söz konusu deÄŸil. Mevcut statükonun ÅŸu ana kadar Türklerin haklarını hiçe saydığı bir ortamı hazırladığını hep gördük.” diye konuÅŸtu.
Fidan, Birleşmiş Milletler'in (BM) de Türkiye'nin tespitlerini büyük ölçüde kabul ettiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
“Biz hiçbir zaman için müzakereden kaçan, konuları medeni bir ÅŸekilde, rasyonel bir ÅŸekilde, olgun bir ÅŸekilde tartışmaktan kaçan ülke deÄŸiliz. Bu tartışmaya, görüşmelere, diyaloÄŸa devam edeceÄŸiz. Umarım taraflar bugün her iki tarafın da lehine olacak çözümlere ulaşırlar. Bazı senaryolar var, fikirler var aklımızda. Bir önceki toplantıda alınmış bazı kararlar var. Onların takibiyle ilgili tabii ki konuÅŸacağız. Bu toplantıda yeni baÅŸka ne türlü kararlar alınabilir, mutabakata varılabilir onları tartışacağız.”