
Kur'an-ı Kerim ve dua okunması sonrası Jandarma Genel Komutanlığı Mehteran Birliği konser verdi.
Törende konuşan Okçular Vakfı Başkanı Hüseyin Topbaş, bu toprakların ruhunu gençlere aktarmayı görev bildiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törende yaptığı konuşmada, "Dünyaya biz buradayız ve kıyamete kadar burada olacağız mesajını en güçlü şekilde verdiğimiz Malazgirt Zaferi'nin 954'üncü yılı mübarek olsun. Büyük komutan Sultan Alparslan ve yiğit askerlerinin, gazilerin akıncı birliklerinin o kahraman ordunun her bir neferinin aziz ruhları şad olsun. Zaferin müjdecisi olan o kutlu günde İslam coğrafyasının dört bir ucundaki camilerde minberlerde şu hutbe irad ediliyordu; 'Allah'ım İslam'ın sancağını yükselt ve Alparslan'a yardım et. Onun niyet ve azmini başarıyla neticelendir. O nasıl senin çağrına uyup dininin korunmasına rehavet göstermeden emrine uymuş ve düşmanlarına bizzat karşı koyarak geceyi gündüze katmışsa sen de ona zafer kısmet eyle. Dileklerinde ona yardımcı ol, kaza ve kaderini onun için tecelli ettir.' Sultan Alparslan, 26 Ağustos Cuma namazını eda ettikten sonra kefen niyetine giydiği beyaz elbisesiyle ordunun huzuruna çıkmış ve gaza erlerine şu tesirli sözlerle hitap etmiştir; ‘Ey askerlerim ve komutanlarım. Daha ne zamana kadar biz azınlıkta düşman çoğunlukta olmak üzere böyle bekleyeceğiz. Ben bizzat Müslümanların minberlerde dua ettikleri bu saatte düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Galip gelirsek arzu ettiğimiz sonuç hasıl olacak aksi takdirde şehit olarak cennete gireceğiz.' Atının kuyruğunu bağlayıp düşmanın üzerine korkusuzca atılan Sultan Alparslan ve ordusunu bugün bir kez daha kemali hürmetle yad ediyoruz. Ahlat ve Malazgirt önlerindeki ilk akınlardan, fethin ilk günlerinden bugüne vatan için bayrak için millet ve ümmet için canlarını feda eden şehit ve gazilerimizin tamamına Cenabıallah'tan rahmet niyaz ediyorum" diye konuştu.
‘BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN KELİMENİN TAM ANLAMIYLA ÇIRPINIYORUZ’
Millet olarak 954 yıl önce Malazgirt Ovası’nda yazılan kahramanlık destanından aldıkları cesaret ve özgüvenle istikbale yürüdüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ecdadın mübarek kanlarıyla bizlere vatan eylediği bu toprakları ebedi yurdumuz olarak muhafaza etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Her türlü engele, engellemeye, sabotaja rağmen yeniden büyük ve güçlü Türkiye için kelimenin tam anlamıyla çırpınıyoruz. Bugün bekası söz konusu olduğunda hiçbir güce boyun eğmeyen bir Türkiye'de yaşıyoruz. Bugün kendi vatandaşlarıyla birlikte mazlum ve mağdurların umudu haline dönüşen bir devlete sahibiz. Bugün Filistin davasına tüm imkanlarıyla sahip çıkan İsrail'in alçak zulümleri karşısında Gazzeli kardeşlerini asla yalnız bırakmayan bir ülkemiz ve hükümetimiz var. Mektup diplomasisiyle, telefon görüşmeleriyle, uluslararası toplantılarla, 102 bin tonu aşan yardımlarımızla Gazze'nin hakkını ve hukukunu en güçlü şekilde savunuyoruz. Kim ne derse desin, bize ve milletimize yakışan tavır neyse eğilmeden, bükülmeden ve hiç kimseden çekinmeden yerine getiriyoruz" dedi.
‘NE YAPACAKLARSA YAPSINLAR BU SEFER BAŞARAMAYACAKLAR’
Terörsüz Türkiye sürecinde kısa sürede önemli mesafeler aldıklarını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
“Milletimizin fertleri arasına örülen fitne duvarlarını tamamen yıkmak için başlattığımız 'Terörsüz Türkiye' sürecinde kısa sürede önemli mesafeler katettik. Kandan ve çatışmadan beslenen çevrelerin süreci kundaklama çabalarına rağmen tüm kurumlarımız çalışmalarını 'asırlık birlikten sonsuz kardeşliğe' hedefiyle adeta bir kuyumcu titizliğiyle sürdürüyor. Milletimizle yürütülen çalışmaları dikkatli olduğu kadar son derece umutlu bir yaklaşımla yakından takip ediyorum. Kimin sürece samimiyle destek verdiğini, kimin de alakasız gündemlerle süreci zehirleme gayretinde olduğu milletimiz tarafından not ediliyor. Şurası bir gerçek ki Türkiye terör meselesini tamamen çözme konusunda yol aldıkça saldırı, sabotaj ve tuzaklar da artacaktır. Bunu kimi zaman yalan ve dezenformasyonla yapacaklar, kimi zaman toplumun hassasiyetlerini kaşıyarak yapacaklar, kimi zaman insanlarımız arasında korku yayarak yapacaklar. Kimi zaman yurt içi ve dışındaki ajanlarını kullanarak yapacaklar. Kimi zaman da sureti haktan görünerek yapacaklar. Ne yapacaklarsa yapsınlar bu sefer başaramayacaklar. Allah'ın izni milletimizin desteğiyle oluşan umut havasının önünde kimse duramayacak. Ayrılıktan, bölünmüşlükten, kardeşler arası nifaktan yıllarca rant ve çıkar devşirenler inşallah bu sefer kazanamayacak. Biz hepimiz 86 milyon olarak tarihin, kültürün ortak medeniyetimizin, inançlarımızın bir araya getirdiği büyük bir aileyiz. Aynı milletin efradıyız. Hepimiz aynı bayrağın, aynı gök kubbenin altında yaşıyoruz. Nazlı hilalin güven veren gölgesinde unutmayın hepimize yer vardır. Rengini şehitlerimizin al kanından alan bu bayrak her karış toprağın altında bir yiğit yatan bu cennet vatan bizim. Bu ülke bizim hepimizin. 86 milyonun her bir ferdinin. Türkiye'miz aynı zamanda sınırlarımız ötesindeki kardeşlerimizin başı dara düştüğünde sığınacağı en güvenli limandır. Bunu Irak’ta, 14 yıl boyunca komşumuz Suriye'de gördük. Bunu daha önce Balkanlardan, Kafkasya'ya gönül coğrafyamızın birçok köşesinde gördük. Yarın da zulme uğrayanların, baskı görenleri, ölümle burun buruna gelenlerin eman yurdu yine Türkiye ve Türk milleti olacaktır. Dolayısıyla Suriye'deki tüm kardeş halklar gibi Kürtlerin de güvenliğinin, huzurunun, esenliğinin teminatı Türkiye'dir. Yönünü Ankara'ya ve Şam'a dönenler kazanacak. Kardeşlik ve komşuluk hukukunu gözetenler kazanacak. Kıblesini şaşırıp kendilerine yeni yabancı patronlar arayanlar ise eninde sonunda kaybedecek. Şunu da biliyoruz ki 'kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz.' Tekrar ediyorum biz tüm bölgemizde kalıcı barışın tesisinden yanayız”
‘HER BİR VATANDAŞIMIZDAN BU ÇALIŞMALARA DESTEK OLMASINI BEKLİYORUZ’
“Sorunların diyalog ve diplomasi yoluyla çözümünden yanayız. Kimse unutmasın; Türkler, Araplar, Kürtler olarak bu coğrafyada kıyamete kadar hep beraber yan yana yaşayacağız” diyen Erdoğan, “Müslüman kanından beslenenler tarih sahnesinden çekildikten sonra bile biz yine burada olacağız. Unutmayın Malazgirt'te olacağız. Sultan Alparslan'ın Selahaddin Eyyübi'nin ahfadı olarak Türkiye Yüzyılını, büyük ve güçlü Türkiye'yi önce 'terörsüz Türkiye'yi' ardından terörsüz bölgeyi gönül gönüle vererek el birliğiyle gerçeğe dönüştürecek ayrılık türküleri değil inşallah kardeşlik türküleri söyleyeceğiz. Kayıplarımızın arkasından ağıtlar yakmayacak ortak başarılarımızın zafer marşlarını hep beraber coşkuyla terennüm edeceğiz. Terörün, kanın, gözyaşının, ayrılığın karşısındaki her bir vatandaşımızdan bu çalışmalara destek olmasını özellikle bekliyoruz. Bu milletin bugünlere gelmesinden emeği geçen başta komutanlarımızı Mehmetlerimizi hayırla yad ediyorum. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı cananı bütün varımı alsın da hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum" dedi.
Okçular Vakfı Başkanı Hüseyin Topbaş, günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye verdi.
DHA
Kaynak: SACITASLAN.COM