Gündem

Ayşe Barım'ın avukatları: "Yaşama ihtimali ciddi anlamda tehlikede"

Avukatları mahkemeden Barım’ın sağlık sorunları yüzünden tahliyesini talep ederken dilekçede "Artık mevzu müvekkilimizin sağlığının kötüleşmesinden öte, bu şartlar altında yaşama ihtimalinin ciddi anlamda tehlikede olmasıdır" ifadesi kullanıldı.

Ayşe Barım'ın avukatları:
04-07-2025 17:38

MedyaRadar'ın haberine göre Gezi soruşturması kapsamında "etki ajanlığı" ve "hükümeti ortadan kaldırmaya yardım etmek" iddiasıyla ocak ayında tutuklanan menajer Ayşe Barım'ın avukatları yeniden tahliye talebinde bulundu. Barım'ın avukatları, müvekkillerinin cezaevinde kalmasının hayatını ciddi şekilde tehlikeye attığı gerekçesiyle tahliye talebinde bulundu. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi tarafından hazırlanan kapsamlı sağlık raporu, Barım'ın hem kalp hem de beyin sağlığı açısından yüksek ölüm riski taşıdığını belgeledi.

Avukatlar Deniz Ketenci ve Aslı Kibar tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, Barım'ın cezaevinde geçen sürede sağlığının daha da bozulduğu, yaşamsal organlarına ilişkin çok sayıda ciddi tıbbi bulgu tespit edildiği belirtildi. Dilekçede Barım hakkında 9 uzman hekim tarafından konulan teşhis ve tanılar, kalp ile beyin rahatsızlıkları olmak üzere iki başlıkta anlatıldı.

Rapora göre Barım’ın kalbinde 6 farklı rahatsızlık saptandı:

"Hipertrofik kardiyomiyopati (HKM)"

"Kalp kasının (miyokard) anormal derecede kalınlaşması ve fonksiyonlarını yerine getirememesidir."

"Asimetrik septal hipertrofi tespit edilmiştir"

"Kalbin sol ve sağ tarafını ayıran kas duvarını kalınlaşmasıdır. Bu kalınlaşma, tipik olarak kanın birikip vücuda pompalandığı (ventrikül) duvarlarının bazı kısımlarını diğerlerinden daha fazla etkileyen (asimetrik) kalınlaşmadır. En sık etkilenen alan, iki karıncık arasındaki duvardır (septum). HKM, hem kalp yetmezliğinin hem de ani ölümün önemli bir nedenidir. Müvekkilimizde bu kas duvarının kalınlaşması ve kalınlaşmanın da düzgün dağılmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, kalpten çıkan kan akışını bozmakta, çıkış yollarında tıkanmaya sebep olmakta ve kalp ritminde bozulmalara, nefes darlığına, bayılmalara ve ani kalp krizine sebep olmaktadır. Nitekim, raporda da belirtildiği üzere, halihazırda müvekkilimizin son bir ayda dört kere bayıldığı, nefes darlığının bulunduğu, kalp ritmi bozukluğu sebebiyle pil takılması gerektiği hususları belirtilmiştir. Bu bulgular ışığında müvekkilimiz her an kalbinin görevlerini yerine getirememesi nedeniyle ani ölüm riskiyle karşı karşıyadır."

"Ekokardiyografide ileri mitral yetersizliğin tespit edilmiştir"

"Kalbin sol kulakçığı ile sol karıncığı arasında bulunan kapaktır. İleri mitral yetersizlik; kalpteki mitral kapağın ciddi düzeyde yetersiz çalıştığını ve anormal miktarda kan kaçışı olduğu anlamına gelen mitral yetersizliğin en ileri (ciddi) evresidir. Bu durum, kalp büyümesine ve ritim bozukluklarına sebep olmakla birlikte raporda görüldüğü üzere müvekkilimizde ritim bozukluğu da kalp büyümesi de tespit edilmiştir. Zamanında müdahale gerektirmektedir."

"Sistol sonunda artan istirahat halinde LVOT Gr: 60 mmHg ölçülmüştür"

"Sağlıklı bir insanda bu değer 20 mmHg’ya kadar normal kabul edilmekte, 50 mmHg’nin üzeri ise ciddi manada darlık anlamına gelmektedir. Müvekkilimizde ise bu değer 60 mmHg olarak ölçülmüş olup gradient değeri, tehlike sınırının çok üstündedir. Bu değerle, pil takılsa dahi ani ölüm riski yüksektir."

"Trisküspit yetersizlik tespit edilmiştir"

"Kalp kapakçığının tam kapanmaması sebebiyle kanın geri kaçmasıdır. Damarlarda yüksek basınca, mitral yetersizliğe sebep olmakta olup raporda müvekkilimizin basınç değerleri yüksek çıktığı gibi ileri triküspit kapak yetersizliği de oluşmuştur. Kalpten vücuda pompalanması gereken kanın tamamı kalpten çıkamadığı için kalp içerisindeki basıncı tehlikeli şekilde artırarak boyun damarlarında basınç artışına neden olmaktadır. Müvekkilimizde beyin damarlarında anevrizmatik genişleme olduğu için beyin kanaması yönünden zaten var olan riski daha da artırmaktadır."

"Sol atriyum dilatasyonu tespit edilmiştir"

"Akciğerden gelen oksijenli kanın kalp karıncığına ileten odacığın fazla basınç ve hacim yükü binmesi sebebiyle genişlemesidir. Altta yatan başka bir kalp sorunun belirtisi olarak ortaya çıkmakta olup ritim bozukluğuna, pıhtı oluşumuna ve buna bağlı inme riskine, kalp yetmezliğine sebep olmaktadır. Sol atriyum dilatasyonun başlıca sebepleri ise; Mitral kapak hastalıkları, hipertansiyon, kalp kası disfonksiyonları, ritim bozuklukları ve uyku apnesidir. Sayılan bütün bu sağlık problemlerinin müvekkilimizde mevcut olduğu gerek işbu rapor gerekse de dosyada mübrez sağlık raporları ile sabittir. Müvekkilimizin bu hastalıkları, sol atriyum dilatasyonun oluşmasına sebep olmuştur."

"Müvekkilimize kalıcı Pace Maker ICD (kalp pili) takılması önerilmiştir"

"ICD türü kalp pili, ani kalp durmasını önlemek amacıyla takılmaktadır. Yukarıda izah etmeye çalıştığımız ve rapordaki değerler ile de ortada olduğu üzere müvekkilimiz her an kalbinin durması/ ani kalp krizi / kalp yetmezliği riskleri ile karşı karşıyadır. Belirtmek isteriz ki, halihazırda müvekkilimizde kalp pili olmadığından ani kalp durması tehlikesi altındadır."

Avukatlar, kalp hastalıklarının cezaevi koşullarında kontrol altında tutulamayacağını, müvekkillerinin cezaevinde son bir ayda dört kez bayıldığını ve bunlardan birinde yerde baygın halde bulunduğunu dilekçede belirtti.

"Beyinde anevrizma tespit edildi"

Yapılan tetkik sonuçlarına göre Barım ile ilgili tespit edilen nörolojik rahatsızlıklar dilekçede şöyle sıralandı:

"Beyin anevrizmasının tespit edildiği,
Anevrizmanın MCA bifurkasyonunda (beyin ana damar ayrımında) yerleşimli olduğu,
Müvekkilimizin son bir ayda 4 kez baygınlık geçirdiği,
Bayılmaların ani geliştiği,
Geniş boyunlu 2x2 mm boyutunda anevrizmatik genişlemesi olduğu,
Anevrizmanın büyüklüğü, konumlandığı yeri, buna ek müvekkilimizin hipertrofik kardiyomiyopatisi de göz önünde bulundurulduğunda CEZAEVİ KOŞULLARINDA ANİ GELİŞEBİLECEK BİR KRANİAL HADİSEYE KARŞI HIZLI BİR ŞEKİLDE TÜM TEDBİRLERİN ALINMASI GEREKTİĞİ"

"Her an patlayarak ölümcül sonuçlara yol açabilecek komplikasyonları mevcuttur"

Avukatlar, anevrizmanın patlaması halindeki riskler şöyle anlatıldı:

"Bilindiği üzere, anevrizma bir kan damarının duvarında patlamak üzere olan anormal bir çıkıntı veya balonlaşmadır. Anevrizmalı bir beyinde beyin kanaması riski daima bulunmakta olup her an patlayarak ölümcül sonuçlara yol açabilecek komplikasyonları mevcuttur. Patlaması halinde ise müdahalesi oldukça zor olup beyin kanaması ile ya felce ya da ölüme sebep olmaktadır.

Müvekkilimizin daha öncede baş ağrısı nedeniyle başvurduğu dış merkezde saptanan 2 adet anevrizmaya müdahale edilerek stent yerleştirilmiştir. Takiplerinde yapılan -beyin manyetik rezonans anjıografide MCA- ayrımında yeni bir anevrizmatik oluşum saptandığı bu anevrizmaya yönelik bir tedavinin uygulanmadığı raporda açık olarak yazılmış, anevrizmanın beyin ana damarında konumlandığı belirtilerek ani bir durum karşısında hızlı bir şekilde müdahale edilmesi gerektiği önemle vurgulanmıştır. Cezaevi koşullarında ise böyle bir sağlık sorunu için yeterli ve hızlı müdahale imkânı bulunmadığı ortadadır.

Anevrizmanın hiçbir şekilde kendiliğinden geçmesi, küçülmesi ya da ilaç tedavisiyle kontrol altına alınması gibi bir durum söz konusu olmadığından patlayıp beyin kanamasına yol açmadan önce bu konuda girişimsel ve tecrübeli bir beyin cerrahı/nörolog tarafından takibi yapılarak açık veya kapalı cerrahi yöntemlerle müdahale edilmesi gerekmektedir."

"Her güne ölüm riskiyle başlıyor"

Avukatlar Ketenci ve Kibar, dilekçelerinde tahliye talebine dair şu ifadelere yer verdi:

"Dosyada mübrez sağlık raporları; müvekkilimizin tutukluluğu sürecinde sağlığının giderek kötüleştiğini göstermektedir. İşbu rapor ise; gelinen aşamada hayati risk taşıyan bu sağlık sorunlarının bir sonraki aşamasının bulunmadığını, her an ani bir durum ile karşı karşıya kalınabileceğini ve o esnada hızlı ve yeterli müdahalede bulunulmadığı takdirde kalıcı hasarlara veya ölüme yol açabileceğini göstermektedir.

Önemle belirtmek isteriz ki, müvekkilimizin ölüm riski taşıyan yalnızca bir hastalığı yoktur, birçok hastalığı vardır. Keza, biri beyin diğeri kalp olan iki hayati organının işlevlerini gitgide yerine getiremediğinin en somut dışa vurumu, müvekkilimizin 1 ay içerisinde 4 kez baygınlık geçirmesi ile de ortadadır.

Cezaevi koşullarında bu hastalıkların her birinin kontrol altına alınması, ani gelişebilecek bir hadise de her biri için ayrı ayrı hızlı müdahalelerde bulunulabilmesi takdir edileceği üzere mümkün değildir. Kaldı ki, cezaevi şartları, müvekkilimizin durumunu her geçen gün daha da kötüye götürmektedir.

Sayın Başkanlığınız nezdinde görülmekte olan işbu yargılamanın en sağlıklı şekilde yürütülmesi ve neticede adaletin tecelli etmesi en başta müvekkilimizin isteğidir. Ancak bunun için önce müvekkilimizin sağlığına kavuşması, her güne ölüm riski olduğu gerçeği ile başlamaması gerekmektedir. Her şeyden öte, burada mevzu bahis olan bir insan hayatıdır. "

Tahliye talebi

Avukatlar, Barım'ın ağır ve kronik sağlık sorunları nedeniyle cezaevinde kalmasının hakkaniyetsiz ve yaşam hakkı açısından tehlikeli olduğunu belirterek mahkemeden, adli kontrol tedbirleri uygulanmaksızın veya en azından adli kontrol şartıyla tahliyesini talep etti.

Kaynak: https://www.medyaradar.net/9-doktorun-imzaladigi-ayse-barim-raporu-hayati-tehlikesi-var-haberi-2209402

Kaynak: SACITASLAN.COM

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER