Orta Doğu'daki petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz üretiminin Umman Denizi ve Hint Okyanusu üzerinden dünya pazarlarına taşınmasını sağlayan Hürmüz Boğazı'nın ABD'nin İran'a yönelik hava saldırısının ardından kapatabileceğine yönelik endişeler tekrar güç kazandı.
Dünyada deniz yoluyla taşınan ham petrolün yaklaşık 3'te 1'i Hürmüz Boğazı'ndan geçerken, LNG ticaretinin yüzde 20'si de bu su yolundan sürdürülüyor. Bölgeden sevk edilen petrolün önemli alıcıları ise Asya ülkeleri olarak öne çıkıyor.
İran'daki yetkililerin konuya ilişkin açıklamaları yakından takip edilirken, İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu Üyesi İsmail Kevseri, Meclisin, Hürmüz Boğazı'nın kapatılması gerektiği sonucuna vardığını ancak nihai kararın Milli Güvenlik Yüksek Konseyi uhdesinde olduğunu belirtti.
Ekonomi analistleri, 1970'lerdeki petrol krizine benzer bir arz krizinin ortaya çıkmasının küresel ekonomide derin sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması halinde bunun son derece tehlikeli olacağını ve hiç kimse için iyi olmayacağını söyledi.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ise, NBC televizyonuna yaptığı açıklamada, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma ihtimaline değinerek, “Bence bu İran'ın kendisi için intihar olur.” ifadesini kullandı.
Vance, İran'ın ekonomisinin Hürmüz Boğazı'na bağlı olduğunu ifade ederek, “Kendi ekonomilerini mahvetmek ve dünyada karışıklığa neden olmak istiyorlarsa, bu onların kararı olur ama neden böyle bir şey yapsınlar ki?” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da İran'a saldırı sonrası Tahran yönetiminin Hürmüz Boğazı'nı kapatma ihtimalinin ABD ve Çin dahil tüm dünyayı etkileyeceğini bildirdi.
Kararın İran açısından intihar niteliğinde bir hareket olacağını belirten olur Rubio “Bunu yaparlarsa, tüm dünya onlara karşı harekete geçer” dedi.