Kendi Uzuvlarını ve Organlarını Yenileyebilen 6 Hayvan

Kulağa oldukça garip gelse de bazı canlılar, kendi organlarını yenileyebiliyor. Yani kaybedilen bir bacak veya zarar görmüş bir kalp, problem olmaktan çıkıyor.

Peki bunu nasıl yapıyorlar?

Bu listede muhtemelen bir köpek balığının olduğunu düşünmüyordunuz ancak var. Öyle ki bir köpek balığı, ömrü boyunca dişlerini yenileyebiliyor, hatta binlerce yeni diş üretebiliyor. Yani dişlerinden birini kaybettiğinde, kısa bir zaman sonra yenisine kavuşuyor.

Köpek balıklarının bu kendini yenileme özellikleri, onları okyanusun en etkili ve tehlikeli avcılarından biri yapıyor. Oldukça etkileyici öyle değil mi?

Bu canlılar, kalplerini yenileyebilme yetenekleri ile öne çıkıyor. Doğuştan kör olan Meksika tetraları, doku üretirken herhangi bir yara izi bırakmıyor. Bilim insanları da bu canlıdan hareketle onları incelemenin, kardiyovasküler hastalıklarda yeni fikirlerin kilidini açacağını umuyor.

Bukalemunlar her ne kadar renk değiştirme becerileri ile tanınsalar da aslında kuyruklarını da yenileyebilen canlılar. Öyle ki eğer bir bukalemunun kuyruğu koparsa, çok kısa bir süre içinde yenisi çıkıyor.

Ancak bukalemunların bu yenilenme süreci bir tık sıkıntılı. Çünkü bazı zamanlar yeni çıkan kuyruk, ilki kadar işlevsel veya uzun olmayabiliyor. Fakat yine de yenisine sahip olabilmek büyük şans!

Semenderler, söz konusu yenilenmek olduğunda bunu en başarılı şekilde yapan canlılardan. Mesela onların kuyruğu koptuğunda, yalnızca birkaç hafta içinde yeni kuyrukları çıkıyor. Hatta bazı semender türlerinin; gözleri, bacakları ve çeneleri bile yenilenebiliyor.

Biraz daha artırıyoruz, kalpleri bile yeniden var oluyor! Semenderlerin bu yetenekleri de bilim insanlarını, organlarını yenileme üzerinde çalışmalar yapmaya yönlendiriyor. 

Semenderlerin yakın akrabası kabul edilen bu canlılar, kendilerini yenileme konusunda çok başarılı. Onlar yalnızca vücutlarındaki bazı uzuvları değil, beyinlerini ve kalplerini bile onarıp yenileyebiliyor.

Bu noktada dikkati çeken en büyük ayrıntı ise bu yenilenme sürecinin ardından, vücutlarında asla bir iz veya yara kalmaması. Aksolotlar ek olarak, yetişkinlik dönemlerinde bile larva özelliklerini koruyorlar. Bu durum da onlara sürekli olarak gençleşme ve yenilenme avantajı sağlıyor.

Kendini onarma ve yenilenme konusunda uzman olan bir diğer canlı da denizyıldızı. Örneğin onlar, bir kollarını kaybettiklerinde yalnızca birkaç ay içinde yenisine sahip olabiliyorlar. 

Öyle ki bu canlıların bazı türleri, tek bir koldan bile yeni bir yıldız oluşturabiliyor. Elbette denizyıldızlarının bu becerileri, onları doğanın en dayanıklı canlılarından biri hâline getiriyor.

Kaynak: WEBTEKNO.COM