Türk iş dünyasında da benzer bir dönüşümün yaşandığına dikkat çeken BMI Business School Yönetici Ortağı ve Galatasaray Üniversitesi Araştırma Görevlisi Dr. Emirhan Altunkaya, “Çalışma hayatının bugünkü dinamik tablosunda benzersiz bir yapı ortaya çıkıyor. Bu çerçevede, Baby Boomer Kuşağı yönetim kurullarında ve üst düzey stratejik danışmanlık görevleriyle engin bilgi birikimini sürdürürken; X Kuşağı şirketlerin orta ve üst yönetim kademelerinde istikrarını koruyor. Y Kuşağı, ilk-orta kademe liderlikte ve kritik yönetim rollerinde belirleyici bir konuma sahipken, Z Kuşağı ilk uzmanlık yıllarını doldurarak genç yöneticiliğe doğru hızla ilerliyor. Bu piramidin en altındaki Alfa Kuşağı ise üniversite eğitiminin bir adım gerisinde yer alıyor. Bu çok kuşaklı yapı, kurumlar için muazzam bir bilgi akışı ve sinerji potansiyeli yaratıyor” diye konuştu.
‘GENÇ KUŞAKLARIN BEKLENTİLERİ YENİ NORM HALİNİ ALIYOR’
“Genç kuşakların iş hayatındaki yükselişi, yöneticilik kavramını da yeniden tanımlıyor. İnsan odaklı iletişim, dijital okuryazarlık ve güçlü bir kurum kültürü liderliği, artık şirketlerin sürdürülebilir başarısının temel belirleyicileri oldu. İş dünyasının geleceğini, bu yetkinlikleri geliştiren liderler şekillendirecek” diyen Dr. Emirhan Altunkaya, değerlendirmelerine şunları ekledi:
“2026 ve sonrası şirketler için sadece teknik becerilerin değil, insanı merkeze alan liderlik davranışlarının da stratejik öncelik haline geldiği bir dönem olacak. Kuşakların bir arada çalışması, şirketlerin hem yöneticilerden beklentilerini hem de işveren markası stratejilerini yeniden şekillendirmelerine yol açıyor. Çünkü genç kuşakların beklentileri yeni norm halini alıyor. Başta Z Kuşağı olmak üzere genç çalışanların talepleri, artık şirketler için seçenek değil, zorunluluk.”
‘İŞ DEĞİŞTİRME KARARININ YAKLAŞIK yüzde 70’İ, YÖNETİCİLERİN YAKLAŞIMIYLA BELİRLENİYOR’
Genç çalışanların iş değiştirme kararının yaklaşık yüzde 70’inin yöneticilerinin yaklaşımına göre belirlendiğine dikkat çeken BMI Business School Yönetici Ortağı Dr. Emirhan Altunkaya, “Genç çalışanlar, iş dünyasıyla yeni bir sosyal sözleşme imzalamak istiyor. Artık hibrit ve esnek çalışma modellerini temel bir beklenti olarak gören bu kuşak, aynı zamanda teknolojiyle uyumlu iş modellerini ve güçlü yönetici-çalışan ilişkisini önceliklendiriyor. Onlar için iş, sadece bir gelir kapısı değil; anlamlı işler ve etki yaratma fırsatları aracılığıyla kendini gerçekleştirebildiği bir platform. Bu nedenle şeffaf ve açık iletişimin yanı sıra, hızlı ve sürekli geribildirimi zorunlu kılıyorlar. Şirketlerin bu yetenekleri elde tutması, sadece öğrenme ve gelişim olanakları sunmakla değil, bu beklentileri destekleyen sağlıklı bir kurum kültürü inşa etmekle mümkün” dedi.
‘EN BÜYÜK YETKİNLİK AÇIĞI İNSAN YÖNETİMİ, İLETİŞİM VE KÜLTÜR LİDERLİĞİ ÜÇGENİNDE OLACAK’
Liderlerin yeni dönemde benimsemesi gereken yaklaşımları sıralayan Dr. Emirhan Altunkaya şunları söyledi:
“Bu yeni dönemde yöneticilerden, güven veren ve gelişimi destekleyen koçvari bir iletişim tarzı benimsemeleri; veri temelli düşünebilen, yapay zeka araçlarını karar süreçlerine entegre edebilen dijital bir zihin yapısına sahip olmaları bekleniyor. Ayrıca değerleri davranışa dönüştürerek ekip bağlılığını güçlendiren kültür ve çalışan deneyimi liderliği sergilemeleri talep ediliyor. 2026–2028 döneminde en büyük yetkinlik açığı tam da bu noktada, yani insan yönetimi, iletişim ve kültür liderliği üçgeninde ortaya çıkacak. Türkiye’nin lider iş okullarından BMI Business School İstanbul olarak biz de, son yıllarda çok sayıda kuruma liderlik gelişimi, yönetici akademileri ve organizasyonel gelişim programları sunuyoruz. Böylece şirketlerin bu dönüşüme uyum sağlamasına destek oluyoruz.”
DHA
Kaynak: SACITASLAN.COM