?>

Birinden "Elektrik Almak" Bilimsel Olarak Mümkün mü?

Günlük hayatımızda, romantik açıdan etkilendiğimiz bir kişi için “elektrik aldım” gibi tabirleri en az bir kez kullanmışızdır. Peki bu elektrik alma durumu gerçekten de fizyolojik açıdan gerçekleşiyor olabilir mi? Bilimin bu soruya verdiği cevabı iletiyoruz.

Gündem - 1 yıl önce

Literatürde yer alan “Physiological synchrony is associated with attraction in a blind date setting” (Fizyolojik senkronizasyon, kör randevu ortamındaki çekicilikle ilişkilendirilir) başlıklı güncel bir makale günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız bir konu ile ilgili ilginç bir gerçeği ortaya koydu.

Araştırma, günlük hayatımızda “elektrik alma” olarak tabir ettiğimiz unsuru inceleyerek, romantik bir etkileşim sırasında ortaya çıkan fizyolojik senkronizasyonun, çekicilikle olan ilişkisini tespit etmeyi amaçlıyor.

Peki bu araştırma nasıl bir metodolojiye sahip? Önce bunu inceleyelim.

Hollanda’da yapılan bu araştırmaya, yaşları 18 ile 37 arasında değişen, yarısı kadın yarısı erkek olmak üzere toplamda 142 katılımcı dahil ediliyor.

Deney yöntemiyle gerçekleştirilen bu çalışmada, katılımcılara öncelikle psikolojik faktörler ve beklentilere dair anketler doldurtuluyor.

Ardından, deney kapsamında katılımcıların elektrodermal aktivite (EDA), kalp atış hızı (HR) ölçümleri ve göz izleme ölçümlerini yapmak için gerekli ekipmanlar katılımlara bağlanıyor.

Hazırlığın ardından katılımcıların birbirlerini 3 saniyeliğine görmeleri sağlanıyor ve ilk izlenim ardından gerçekleşen fizyolojik verileri toplanıyor

Araştırmanın ilerleyen safhalarında katılımcıların sırasıyla 2 dakika süreyle sözlü ve sözsüz etkileşimlerde bulunması sağlanıyor.

Her etkileşimin ardından fizyolojik veriler kullanılan ekipmanlar yardımıyla toplanıyor.

Araştırma nasıl sonuçlara ulaşıyor? Hissettiğimiz çekim hissi yalnızca zihinsel değil fizyolojik açıdan da gerçek!

Çiftlerin hem sözlü hem sözsüz iletişimde kalp atış hızı ve deri iletkenliği senkronizasyonunun, birine romantik çekim hissetmekle anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılıyor.

Yani, çiftlerin fizyolojik tepkileri senkronize olduğunda, birbirlerine olan çekimlerinin de arttığı görülüyor.

Gülümseme, gülme, baş sallama, el hareketleri ve yüz yüze bakış gibi açık davranışsal senkronizasyonların kişilerin birbirinden etkilenmesinde anlamlı bir etki göstermediği belirtiliyor.

Araştırmacılar bu bulguyu fizyolojik senkronizasyonun görünür davranışsal uyumdan daha önemli olabileceği şeklinde yorumluyor.

İlk izlenim açısındansa kısa bir bakışma sürecinin bile fizyolojik tepkileri tetiklediği gözlemleniyor.

3 saniyelik kısa bir bakışma süresinde bile eşleştirilen çiftlerde fizyolojik senkronizasyon görüldüğü belirtiliyor.

Ek olarak, deney kapsamında erkeklerin kadınlara kıyasla partnerlerine karşı daha fazla çekim hissetme eğiliminde olduğu görülüyor.

Anlık fizyolojik tepkilerin, çiftlerin etkileşim kalitesini ve duygusal uyumunu yansıttığı ve bunun da romantik çekimle ilişkilendirildiği ekleniyor.

 Ayrıca, kişilerin birbirinden etkilenmesinin sadece fizyolojik tepkilerin düzeyine (örneğin, sadece kalp atış hızının artması) değil, bu tepkilerin senkronizasyonuna da bağlı olduğu gözlemleniyor.

Bulguları özetlemek gerekirse, araştırmacılar romantik olarak çekim hissetmenin bilinçsizce fizyolojik tepkilere yansıdığını belirtiyor.

Araştırmacılar, fizyolojik senkronizasyonun romantik açıdan birinden etkilenmenin önemli bir bileşeni olduğunu vurgulayarak, partnerlerin bilinçli kontrolü dışında gerçekleşen bu tepkilerin daha "gerçek" bir duygusal bağlantıyı temsil ettiğini ifade ediyor.

Başka bir deyişle, birinden etkilenmenin sadece yüzeyde görülen davranışlarla sınırlı olmadığını, daha derin, bilinçdışı fizyolojik tepkilerle de şekillendiği gözlemleniyor.

Bu da romantik ilişkilerdeki "midede kelebekler uçuşma hissi" veya "elektrik alma" gibi kavramlarla ifade edilen hislerin bilimsel bir temele dayandığını gösteriyor.

Son olarak, her zaman olduğu gibi her araştırmanın kendi örneklemi kapsamında genele yorulabileceğini ve de her bilimsel araştırmada olduğu gibi bu araştırmanın da bazı kısıtlara sahip olabileceğini hatırlatarak içeriğimizi noktalayalım.

Kaynak: Nature Human Behaviour

Bilimsel makalelerin ışığında kaleme aldığımız ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

Kaynak: WEBTEKNO.COM

Haftanın Öne Çıkanları

HONOR Magic V3 ve Magic Vs3 Tanıtıldı

2024-07-12 18:32 - Gündem

Samsung Galaxy Watch Ultra'nın Bir Saate Daha Çok Benzediği Ortaya Çıktı

2024-07-13 09:33 - Gündem

Zeekr 7X Duyuruldu: İşte Özellikleri

2024-07-13 12:07 - Gündem

PO/Marine ilk uluslararası biyoyakıt satış anlaşmasını Singapur‘da gerçekleştirdi

2024-07-10 14:38 - Gündem

Nothing CMF Phone 1 Duyuruldu: Fiyatı ve Özellikleri

2024-07-08 13:17 - Gündem

Red Bull'un Hiper Otomobili RB17 Tanıtıldı!

2024-07-12 19:22 - Gündem

Doç. Dr. Doğan Kalafat vefat etti

2024-07-11 13:52 - Gündem

Motorola, 2023 Razr Telefonlara Sonunda Android 14'ü Getirdi

2024-07-06 19:47 - Gündem

Tabii Uygulaması Nedir? Ücretli mi?

2024-07-06 21:02 - Gündem

Apple'ın Brad Pitt Başrollü F1 Filminden İlk Fragman [Video]

2024-07-07 17:07 - Gündem

İlgili Haberler

Sosyal medyada DEAŞ propagandası yapan 3 şüpheli tutuklandı

10:07 - Gündem

Gebze’de yıkılan binanın yakınındaki 12 bina mühürlendi; 45 aile tahliye edildi

09:07 - Gündem

Bahar gibi cumartesi

08:07 - Gündem

Enerjisa Enerji, 2025'in ilk dokuz ayına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı

21:33 - Gündem

Hafif ticari araç, iki motosiklete çarptı; 2'si ağır 6 yaralı

21:07 - Gündem

Günün Manşetleri

Türkiye yangınlarla mücadeleye devam ediyor…

07:58 - Gündem

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

06:58 - Gündem

Azerbaycan ile Ermenistan'ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

06:52 - Gündem

Irak'ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

06:48 - Gündem

Güney’deki cinayet girişimi zanlısı KKTC’ye kaçmış olabilir iddiası

20:47 - Gündem