Akıllı telefonlarda ekran kapalıyken bile saati, bildirimleri ya da pil yüzdesini gösterebilen “Always-on Display” (AOD) özelliği, uzun süredir kullanıcıların ilgisini çekiyor. İlk bakışta küçük bir detay gibi görünen bu özellik, aslında telefonun pil ömrü üzerinde belirgin bir etki yaratabiliyor.
Son yıllarda yapılan testler, AOD’nin etkisinin cihazın donanımına, yazılım optimizasyonuna ve kullanım alışkanlıklarına bağlı olarak değiştiğini ortaya koyuyor. Bu yazıda, AOD’nin pil tüketimini hangi koşullarda artırdığını, hangi durumlarda daha az etkili olduğunu ve günlük hayatta nasıl yönetilebileceğini inceliyoruz.
Always-on Display Nedir, Nasıl Çalışır?
DxOmark .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
AOD’nin yaygınlaşması 2016’da Android tarafında başlarken, Apple bu özelliği 2022’de iPhone 14 Pro ile kullanıma sundu. Özelliğin temelinde OLED ekranların yapısı var. OLED panellerde yalnızca aktif pikseller enerji tüketir; siyah kalan alanlar kapalıdır.
Bu sayede saat veya birkaç ikon göstermek tüm ekranı aydınlatmaktan çok daha az enerjiye mal olur. Buna karşılık LCD ekranlarda tüm panelin arka aydınlatması sürekli çalışmak zorunda olduğundan AOD’nin pil maliyeti daha yüksektir. Bu nedenle LCD cihazlarda özellik pek tercih edilmez.
Kaynak: WEBTEKNO.COM